20 Aralık 2014 Cumartesi


ÇEVRE SORUNLARINI ÖNLENMESİNDE ÖĞRETMENLERE DÜŞEN GÖREVLERİN DEĞERLENDİRMESİ
Yapılan araştırmalar dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin % 50 'sinin, son 35 yılda meydana geldiğini ortaya koymaktadır. Çevre sorunlarının önemli bir kaynaklarından biri hızlı nüfus artışıdır. Çevre sorunlarından biri olan hızlı nüfus artışı beraberinde plansız kentleşmeyi getirmektedir.  Bu çevre sorunları birbirlerine bağlı birinin etkisi ile diğerini ortaya çıkaran çevre sorunlarıdır.  Bunu önlemenin öğretmenlere düşen sorumluk ise öğrenci ve ailelerinin birlikte eğitilmesini sağlayıp onların daha bilinçli hele getirecek projeler üretmektir. Bununla birlikte ailelerin maddi imkânların yükseltme için yetkililer ortak çalışıp insanların ekonomik düzeylerini geliştirmek.

Diğer yandan bu düzensiz ve plansız kentleşme; alt yapı gibi kanalizasyon sorunlarının ve katı atıklarının toplanması ve depolanması sorunlarını beraberinde getirmektedir. Plansız kentleşmenin bir sonucu olarak plansız endüstrileşme ortaya çıkmaktadır. Çevre sorunları içinde yeterli alt yapısı ve organizasyonu oluşturulmamış endüstri ve sanayi alanları önemli çevre kirliliklerinin yaşanmasına neden olmaktadır. Bu probleminde üstesinden gelmek için öğretmenler şehrin sorunların tespitini yapıp okul yönetimin aracılığıyla yerel yönetimlerle ortak çalışmalar yürütebilirler.  

Ülkemizde özellikle büyük şehirlerde kalitesiz yakıt kullanımından dolayı hava kirliliği büyük boyutlara ulaşmıştır. Son yıllarda doğal gaz kullanımın yaygınlaşması ile hava kirliliğinde azalmalar görülmeye başlanmıştır. Özellikle sanayiden kaynaklı hava kirliliği artmaktadır. Eğitim kurumları bunun önlenmemesi için fiilen bir şeyler yapamasa da halkın bilinçlenmesini sağlayabilir. Bunu da ancak öğrencilerin aileleriyle ortak yapacakları etkinlikler düzenlenmelidir.

Tarım alanlarında düzensiz ve fazla ilaç kullanımı toprak kirliliği sorunlarının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Toprak kirliliği de bir çevre sorunu olarak ele alınmalıdır.  Bu sorunla özellik köy öğretmenlerine büyük görevler düzmektedir. Çünkü bugünün öğrencileri yarının çiftçileri olacaktır. Bunların bilinçlenmesi ile gelecekte daha bilinçli olacaklardır ve tarımda kirliliğin önüne geçeceklerdir. 

Geri dönüşümün yaygınlaştı
rılmamış olması çevre kirliliği oluşturan plâstik maddeler, cam ürünleri ve metalik maddeler gibi katı atıkların bertarafında sorunların yaşanmasına neden olmuştur. Bu sorun cüzüm yolu daha çok yerel yönetimlerin sorumluluğundadır.

Erozyon sonucunda yılda 500 milyon ton verimli toprak kaybedilmektedir. Her yıl 80-100 bin dönüm orman yanarak, 5-7 bin dönüm orman ise tarla açma ve yerleşme sebebiyle yok olmaktadır. Bu sorunun önlenmesi okullarda öğrenciler Ağaçlandırma çalışması yapılabilir. Orman yangınların önlenmesi için öğrenciler bilinçlendirilebilir.

Ülkemizde biyoçeşitlilik çeşitli şekillerde toprağın bozulması ve doğal kaynakların yok olmaya başlaması yüzünden tehdit altındadır. Korunan alanın tüm alanlara oranı sadece %1 oranındadır. Bunun içinde öğrencilere biyocesitliligin önemini vurgulamalıyız. Doğanın dengesini bozmasını önleyici tedbirler hakkında bilgilendirmeliyiz.

Su kaynakları giderek azalmakta olup, 20 yıl önce kişi başına 4 bin metreküp su düşerken, bugün 1400 metreküp su düşmektedir. Türkiye "su yoksulu" ülkeler arasında yer almaya başlamıştır. Önlemek için öğrenciler bilinçlendirilmeli, okulların atık sularını geliştirilecek projelerle daha verimli kullanılması sağlanmalıdır( örneğin lavabolardaki atık suları bir yerde depolayıp bahçe sulanmasında kullanılabilir).

Çevre sorunlarının çözümü için çalışan sivil toplum kuruluşlarına geziler düzenlenerek öğrencilerle, sivil toplum kuruluşları ortaklaşa hareket etmelerini sağlaya biliriz.
Karbon salınımlarının önlenmesi için okul yönetimiyle ortak çalışılarak önleyici tedbirler alınmalı ve tedbirlerin belirlenmesini sağlayıp öğrencilerle paylaşılmalıdır.
Çöpleri rastgele çevreye, akarsulara, göllere ve denizlere atılmasını engellemek için öğrencilere seminerler vermeliyiz.

İnsanların çevre kirliliğinin doğal yaşama verdiği zararlardan haberdar olmaları sağlanmalıyız.
Yapılan araştırmalara göre çevre eğitimi almış insanların çevreye daha duyarlı dayandıkları ortaya çıkmıştır. Bunun içinde çevre eğitimi verilmelidir.  Okullar çevre eğitimi diye bir ders olmalıdır bu ders 6. Veya 7. Sınıfta olursa daha etkili olur. Bu dersi sosyal bilgiler öğretmenleri vermelidir çünkü onlar bu alanda eğitim görmekteler.
Günümüzde birçok ülke okullarında çevreyle ilgili teorik düzeyde bilgi vermekle sınırlı kalmayıp çevre eğitimi temelli okullar oluşturarak bilinçli bireyler oluşturma yoluna gitmektedir. bizim ülkemizde de böyle yapılabilir.

 Ayrıca öğrencilere çevre bilinci kazandırmak içinde çeşitli ödevler verilebilir.

 Başlıca Çevre Sorunları;
Ø  KATI VE TEHLİKELİ ATIKLAR (Çöpler, toksik endüstriyel atıklar vb.)
Ø  HAVA KİRLİLİĞİ (Yakıtlar, yakıcılar, fabrikalar, taşıtlar, enerji santraları vb.)
Ø  GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ (İnşaat sektörü, eğlence sektörü, uçaklar, trenler, otomobiller vb.)
Ø  KOKU KİRLİLİĞİ (Çöplük yangınları, kâğıt fabrikaları, şeker fabrikaları, besihaneler, balıkhaneler ve kesimhaneler vb.)
Ø  HARFİYAT, MADEN VE İNŞAAT ATIKLARI (İnşaat yapımı ve maden üretimi esnasında çıkan başka yere dökülmesi gereken atıklar)



            Çevreyi Kirleten Kaynaklar
    Ø  Zehirli Maddeler
    Ø  Radyoaktif Maddeler
    Ø  Petrol Ve Petrol Ürünleri
    Ø  Evsel Ve Kentsel Atıklar
    Ø  Endüstriyel Atıklar