ÇEVRE SORUNLARINI
ÖNLENMESİNDE ÖĞRETMENLERE DÜŞEN GÖREVLERİN DEĞERLENDİRMESİ
Yapılan araştırmalar dünyadaki mevcut
çevre kirliliğinin % 50 'sinin, son 35 yılda meydana geldiğini ortaya
koymaktadır. Çevre sorunlarının önemli bir kaynaklarından biri hızlı nüfus
artışıdır. Çevre sorunlarından biri olan hızlı nüfus artışı beraberinde plansız
kentleşmeyi getirmektedir. Bu çevre
sorunları birbirlerine bağlı birinin etkisi ile diğerini ortaya çıkaran çevre
sorunlarıdır. Bunu önlemenin
öğretmenlere düşen sorumluk ise öğrenci ve ailelerinin birlikte eğitilmesini
sağlayıp onların daha bilinçli hele getirecek projeler üretmektir. Bununla
birlikte ailelerin maddi imkânların yükseltme için yetkililer ortak çalışıp
insanların ekonomik düzeylerini geliştirmek.
Diğer yandan bu düzensiz ve
plansız kentleşme; alt yapı gibi kanalizasyon sorunlarının ve katı atıklarının
toplanması ve depolanması sorunlarını beraberinde getirmektedir. Plansız
kentleşmenin bir sonucu olarak plansız endüstrileşme ortaya çıkmaktadır. Çevre
sorunları içinde yeterli alt yapısı ve organizasyonu oluşturulmamış endüstri ve
sanayi alanları önemli çevre kirliliklerinin yaşanmasına neden olmaktadır. Bu
probleminde üstesinden gelmek için öğretmenler şehrin sorunların tespitini
yapıp okul yönetimin aracılığıyla yerel yönetimlerle ortak çalışmalar
yürütebilirler.
Ülkemizde özellikle büyük
şehirlerde kalitesiz yakıt kullanımından dolayı hava kirliliği büyük boyutlara
ulaşmıştır. Son yıllarda doğal gaz kullanımın yaygınlaşması ile hava
kirliliğinde azalmalar görülmeye başlanmıştır. Özellikle sanayiden kaynaklı
hava kirliliği artmaktadır. Eğitim kurumları bunun önlenmemesi için fiilen bir
şeyler yapamasa da halkın bilinçlenmesini sağlayabilir. Bunu da ancak
öğrencilerin aileleriyle ortak yapacakları etkinlikler düzenlenmelidir.
Tarım alanlarında düzensiz ve
fazla ilaç kullanımı toprak kirliliği sorunlarının ortaya çıkmasına neden
olmuştur. Toprak kirliliği de bir çevre sorunu olarak ele alınmalıdır. Bu sorunla özellik köy öğretmenlerine büyük
görevler düzmektedir. Çünkü bugünün öğrencileri yarının çiftçileri olacaktır.
Bunların bilinçlenmesi ile gelecekte daha bilinçli olacaklardır ve tarımda
kirliliğin önüne geçeceklerdir.
Geri dönüşümün
yaygınlaştı
rılmamış olması çevre kirliliği oluşturan plâstik maddeler, cam
ürünleri ve metalik maddeler gibi katı atıkların bertarafında sorunların
yaşanmasına neden olmuştur. Bu sorun cüzüm yolu daha çok yerel yönetimlerin
sorumluluğundadır.
Erozyon sonucunda yılda 500
milyon ton verimli toprak kaybedilmektedir. Her yıl 80-100 bin dönüm orman
yanarak, 5-7 bin dönüm orman ise tarla açma ve yerleşme sebebiyle yok
olmaktadır. Bu sorunun önlenmesi okullarda öğrenciler Ağaçlandırma çalışması
yapılabilir. Orman yangınların önlenmesi için öğrenciler bilinçlendirilebilir.
Ülkemizde biyoçeşitlilik çeşitli
şekillerde toprağın bozulması ve doğal kaynakların yok olmaya başlaması
yüzünden tehdit altındadır. Korunan alanın tüm alanlara oranı sadece %1
oranındadır. Bunun içinde öğrencilere biyocesitliligin önemini vurgulamalıyız.
Doğanın dengesini bozmasını önleyici tedbirler hakkında bilgilendirmeliyiz.
Su kaynakları giderek azalmakta
olup, 20 yıl önce kişi başına 4 bin metreküp su düşerken, bugün 1400 metreküp
su düşmektedir. Türkiye "su yoksulu" ülkeler arasında yer almaya
başlamıştır. Önlemek için öğrenciler bilinçlendirilmeli, okulların atık
sularını geliştirilecek projelerle daha verimli kullanılması sağlanmalıdır(
örneğin lavabolardaki atık suları bir yerde depolayıp bahçe sulanmasında
kullanılabilir).
Çevre sorunlarının çözümü için
çalışan sivil toplum kuruluşlarına geziler düzenlenerek öğrencilerle, sivil
toplum kuruluşları ortaklaşa hareket etmelerini sağlaya biliriz.
Karbon salınımlarının önlenmesi
için okul yönetimiyle ortak çalışılarak önleyici tedbirler alınmalı ve
tedbirlerin belirlenmesini sağlayıp öğrencilerle paylaşılmalıdır.
Çöpleri rastgele çevreye,
akarsulara, göllere ve denizlere atılmasını engellemek için öğrencilere
seminerler vermeliyiz.
İnsanların çevre kirliliğinin
doğal yaşama verdiği zararlardan haberdar olmaları sağlanmalıyız.
Yapılan araştırmalara göre çevre
eğitimi almış insanların çevreye daha duyarlı dayandıkları ortaya çıkmıştır.
Bunun içinde çevre eğitimi verilmelidir. Okullar çevre eğitimi diye bir ders olmalıdır bu
ders 6. Veya 7. Sınıfta olursa daha etkili olur. Bu dersi sosyal bilgiler
öğretmenleri vermelidir çünkü onlar bu alanda eğitim görmekteler.
Günümüzde birçok ülke okullarında
çevreyle ilgili teorik düzeyde bilgi vermekle sınırlı kalmayıp çevre eğitimi
temelli okullar oluşturarak bilinçli bireyler oluşturma yoluna gitmektedir.
bizim ülkemizde de böyle yapılabilir.
Ayrıca öğrencilere çevre bilinci kazandırmak
içinde çeşitli ödevler verilebilir.
Başlıca Çevre Sorunları;
Ø KATI
VE TEHLİKELİ ATIKLAR (Çöpler, toksik endüstriyel atıklar vb.)
Ø HAVA
KİRLİLİĞİ (Yakıtlar, yakıcılar, fabrikalar, taşıtlar, enerji santraları vb.)
Ø GÜRÜLTÜ
KİRLİLİĞİ (İnşaat sektörü, eğlence sektörü, uçaklar, trenler, otomobiller vb.)
Ø KOKU
KİRLİLİĞİ (Çöplük yangınları, kâğıt fabrikaları, şeker fabrikaları,
besihaneler, balıkhaneler ve kesimhaneler vb.)
Ø HARFİYAT,
MADEN VE İNŞAAT ATIKLARI (İnşaat yapımı ve maden üretimi esnasında çıkan başka
yere dökülmesi gereken atıklar)
Ø Zehirli
Maddeler
Ø Radyoaktif
Maddeler
Ø Petrol
Ve Petrol Ürünleri
Ø Evsel
Ve Kentsel Atıklar
Ø Endüstriyel
Atıklar